Eylül 16, 2009

waking up in the dormitory.

Florasanların açılırken çıkardığı dayanılmaz ses.
Duyduğun bu ilk sesin ardından bazen belletmenlerin tüm şirinlikleriyle "Günaydın kızlaaar." diyişleri.
Bazen de Meryemle beraber erken uyananların rüya muhabbetleri.
Tam anlamıyla kıçının dibindeki okul için ders saatinden bir saat önce kalkma rutini bu.
Çırpınarak yataktan kalkıp terlik aramak.
Sabun, tuvalet kağıdı, lens, solusyon, havlu, yüz yıkama jeli, saç bandı.
Tuvalet sırası.
Odaya dönmek, uyanmayanları uyandırıp giyinmek.
Bi türlü ezberleyemediğin ders programını öğrenme çabası.-tubananağ-
Asla geceden hazırlanmayan çantayı hazırlamak.
"Kızlaar kilitliyorum!"
Panik.
Tamaşanın gazabından korumak istediklerini yorganın altına tıkıştırmak.
"Hocam bi dakka"
Koşarak merdivenlerden inmek.
Senden geride kalanlar için hocayı oyalamak.
Sakin sakin yemekhaneye inmek.
"Kutu mu? Kantine gelen var mı?"
"Aha salam var lağn."
"Domatees."
"Iy sucuklu yumurta mı yağ çekmiş sünger mi bu?"
"Aha salı bugün, poğçaça."
Diş macunu aramak.
Sıra.
Dişlerini fırçalarken saçlarına hiç bakmadığını fark etmek.
Niveya sitik.
Günaydın dendiğini duyunca çantanı alıp 454164 kişinin bekleştiği bahçeye çıkmak.

Sabahlarımızın böyle geçmesine sadece 6 gün kaldığına inanamıyor, ciddi anlamda hüzünleniyorum.

1 yorum: