Ekim 22, 2009

fade out again.

bugün sizlere tubanağ ilen günlerimizin nasıl geçtiğini anlatacağım. başla.

sabah bok gibi uyanıyoruz. ben kalktığımda genel olarak ilk tubağnayı görüyorum. hatta onun kalkmış olduğunu görüp öyle kalkıyorum. ben prensip olarak tuvalete gidip sonra giyinmeyi tercih ederken tubağnağ önce giyiniyör. ben geldiğimde tuvalette sıra olup olmadığını söylüyorum ona göre gidiyor hanfendi, bekleyemez hiç.

okul başlıyor. ben genelde ders dinlerken tubağnağ yanımda mesajlaşıyör bütün gün(evet evet evet sen de onlardansın artık ehelemehele). mesajlaşmadığında da kitap okuyör.

yazasım bi anda kaçtı. tubağnağ devam etsin veriyorum.

önceliklen ben mesajlaşmıyorum tamam mı. meraklaşıyoruz karşılıklı. hem ben istemediğmi de söyledim ona. evet, neyse.

biz öyle insanlarız ki, duramıyoruz sınıfta, her teneffüsü bolca, güzelçe değerlendiriyoruz. zaten thereissomemuchyiyişmeinit olduğundan muçmuç seslerine de maruz kalmak istemediğimizden çıkıyoruz, bi 'hoh' yapıyoruz. mis gibi temiz hava alıyoruz. güzel oluyör.

evet öğle teneffüsü geliyör ve beşinci dersin son dekkalarına doğru bir sitres olup hocanın son sözlerini söyleşine izin vererek koşudaki yerimizi almaya başlıyoruz. zil çalıyor. tek amacım hepsini geçmek. yemek sırasında enbirinci olabilmek. ama en çok hilali geçmek istiyorum ben. çoğu zaman da gerçekleştiriyorum doğrusu. mutluyum. ama yemek kötü olunca da üzgün oluyorum. teneffüs hoş geçiyor, tabi arda bizi yakalayıp takılmazsa. o yüzden olabildiğine saklanıyoruz okulun gizli köşelerinde. evet. tavaf felan arada bi de. en büyük eğlencem benim.

sonra sınıfa girip kalan üç dersin geçmesini usulca bekliyoruz. her sınıf kendinin makara olduğunu sanıyomuş ya, ben sanmıyorum. sınıfımız makara deyil hiç. ama seviyorum onu. he ya.

çıkış da bilindiği gibi, çarşamba izni varsa güzel hoş yerlere gidilir. misal uzak yerler. mümkün olabildiğince. ama ve lakin izin olmayan o lanet günlerde en uğrak adresimiz rami keş. her türlü ihtiyacımızı karşılayabilecek olan bir kapasiteye sahip olan bu marketi seviyorum gönülden. zaten o kasiyer kadın da değişmiş. iyi olmuş he.

okula dönüyoruz kolumuzda rami keş poşetleri, ağzımızda atıştırmalık peki, brövni tarzı yiyecekler ile. sonrasını sonra anlatçam.

bay.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder